İşte Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Uncu'nun koronavirüs ve turizm ile ilgili yazısı:
"Aralık 2019'da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip Koronavirüs (Kovid-19), ülkemizde ilk vakanın tespit edildiği 10 Mart 2020 ile hayatımıza girdi. Hastalığın küresel boyutta hızlı yayılmasıyla birlikte önleyici tedbirler, bilim kurulunun tavsiyeleri ışığında Cumhurbaşkanlığımız ve hükümetimiz tarafından alınarak kararlılıkla uygulamaya konuldu. Yerel düzeyde Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeleri başta olmak üzere, önleyici tedbirlerin sıkı bir şekilde uygulanabilmesi için kurumlar tarafından önemli çalışmalar yürütülmüştür. Bu mücadele sürecinin asıl kahramanları ise hiç kuşkusuz her düzeydeki sağlık çalışanlarıdır. Koronavirüs nedeniyle birçok sektör etkilendi ve etkilere ilişkin kısa, orta ve uzun vadeli tahminler,işin uzmanı ve uzmanı olmayanlar tarafından yürütülmeye çalışılmaktadır. Virüsten en çok etkilenen sektörlerden biri deküresel ve ulusal hareketliliğin azalması ile birlikte turizm sektörüdür. Turizm diğer birçok sektöre kıyasla değer zinciri içerisinde başta ulaşım, konaklama, yeme-içme, rehberlik, turizm acente hizmetleri ve tur operatörlüğü hizmetleri olmak üzere değer ve istihdam yaratan onlarca alt sektörü kapsamaktadır. Yakın zamanda Dünya Turizm Örgütünün açıkladığı verilere göre Ocak 2020 – Mart 2020 tarihleri arasında Turizm sektörü yüzde 22 küçülmüştür. Pandeminin tam etkisi 2021 yılının başında açıklanacak verilerle ortaya çıkacaktır.
Koronavirüsün turizm sektörüne ilişkin etkileri için iyimser ve kötümser tahminler yürütülmektedir. İyimser tahminler karantina ve sosyal izolasyondan dolayı sıkılan kitlelerin seyahat isteğinin artacağı ve küçük bir turizm patlamasının yaşanacağı yönündedir. Kötümser tahminler ise koronavirüs nedeniyle uygulanan tedbirlerin süresine bağlı olarak hareketliliğin azalmasından dolayı küçülmenin daha fazla olacağı yönündedir. Benim yaklaşımım ise yarı karamsar ve yarı umutlu gözüken gri alanda yer almaktadır. Bir tarafta daralmadan kaynaklı gelir ve istihdam kayıpları, diğer tarafta yanlış yaptıklarımızı ve eksiklerimizi bilerek yeni eğilimlere yönelik adapte olma fırsatları yer almaktadır.
Koronavirüsün turizm sektörüne olan etkilerinin çok yönlü ele alınarak tedbirlerin ve yatırımların bu yönde yönetilmesi gerekmektedir. Bir tarafta hareketliliğin azalması, sosyal mesafenin artması ve yeni hijyen gereksinimleri nedeniyle hizmet sağlayıcıları yönünde birim maliyet artışları, diğer taraftan koronavirüsü nedeniyle daralan ülke ekonomilerinden kaynaklı hanehalkı gelirlerinin düşmesi; belirsizlikten kaynaklı olarak tüketim eğilimlerinin daha çok tasarrufa ve var olanı elinde tutmaya yönelik evrilmesi; tüketicilerde virüs bulaşmasına karşı oluşan korkudan dolayı hareketlilik ve seyahat etme eğiliminin azalması yer almaktadır. Diğer tarafta ise daha küçük, bilinçli ve daha sorumlu ziyaretçi profilleri; hijyen gereksinimleri ile beraber bağışıklık sistemini güçlendiren doğal ve yerel gıdalar ile hava kalitesi daha iyi olan kırsal alanlara yönelik talep artışları ile karşılaşacağız.
Gelecek tahayyülüne ve öngörülerine göre ulusal ve yerelin özellikleri ile uyumlu; turizm sektörünün yoğunluğu ve yapısına uygun “terzi-işi” politikalar oluşturulması gerekmektedir. Bir terzide çalışanın veya bir terzide iş yaptıranların bileceği gibi dikilecek elbisenin moda, kişisel tercihler ve gelir seviyesi, kumaş kalitesi ve dikim teknikleri ile aletlere uygun olarak hazırlanması gerekmektedir. Turizm sektörünü Şanlıurfa’da bu parametreler ışığında incelediğimizde:
Moda: Hazırlanacak elbisenin mevcut moda ve çağa uyumlu olması beklenir. Turizm için hazırlanacak politikanın da mevcut durumla ve yakın gelecek öngörüsü ile bütünleşik olması gerekmektedir. Mevcut durumda virüse karşı sosyal izolasyon ve hijyen tedbirlerinin en üst düzeyde olması gerekmekte, aşı sürecine bağlı olarak yıllarca sürmesi beklenmektedir. Diğer yerlere kıyasla altyapının hazır olduğu, insan yoğunluğunun az olduğu, açık ve temiz havanın sunulabileceği alanların turizme sunulması ile mümkün olacaktır. Bu süreç içerisinde daha küçük veya parçalı işletilebilir işletmelerin avantaj elde edeceği kanısındayım. Turizm sektöründe en büyük girdi maliyeti çalışan maliyetidir. Aile işletmelerinde ise genel anlamda bu maliyete aile üyeleri katlandığı için büyük işletmelere kıyasla daha avantajlı konuma geçeceklerdir. Şanlıurfa tarihi sivil mimari stoku ile Türkiye’de benzersiz bir konuma sahiptir. Sivil mimari yapılara genellikle insan sağlığı için yararlı, nefes alabilen kireç taşından inşa edilmiştir. Ev mimarisinin olmazsa olmazı ise avlu(hayat)lardır. Ev mimarisi gelecek ziyaretçiler için sosyal mesafe ve havalandırma sistemleri dışında sağlıklı temiz hava imkanı sunmaktadır. Buna ek olarak yapılan son araştırmaya göre açık büfe kahvaltı sistemlerinin virüs bulaşma riskini yükselttiğini ortaya çıkarmıştır. Açık büfe sistemleri yerine odaya servis kahvaltı sistemine geçilmesi beklenmektedir. Küçük işletmeler kuracakları sistemlerle ziyaretçiler gelmeden kahvaltı siparişlerini alabilecek, kişiye özel ve odaya servis kahvaltılar hazırlayabilecektir. Küçük İşletmeler oda sayısının düşüklüğü nedeniyle bu yeni akıma hızlı adapte olabilecektir. Diğer taraftan küçük işletmelerin hijyen kurallarına uyup uymadığının bağımsız ve güvenilir bir yapı tarafından denetlenmesi ve puanlanması gerekmektedir. Bu güveni sağlayacak yönetişim modelleri tüketiciler için elzemdir. Yönetişim modelleri ve uygulanacak sistem ise yazının teknikleri ve aletler kısmında daha detaylı olarak verilmiştir. Turizmin olmazsa olmazı yeme-içme sektöründe özellikle coğrafi işaretli yerel ve sağlıklı ürünler olan isot, sade yağ ve fıstık gibi ürünlere olan talebin artması beklenmektedir. Bu kapsamda bu ürün gamında daha çok markalaşmaya odaklanılması gerekecektir.
Kişisel Tercihler ve Gelir Seviyesi: Koronavirüs nedeniyle sosyal mesafe ve hijyen kurallarına daha fazla riayet edilmesi tüketiciler tarafından tercih edilmesi öngörülmektedir. Bu süreçte karşılaşılan diğer bir davranış değişikliği ise yabancılardan uzaklaşma isteğidir. Bu veriler ışığında kişisel mesafenin korunması ve yakın tanıdıklarla seyahate çıkma eğiliminin artması beklenmektedir. Bu nedenle daha küçük ve niş gruplar halinde seyahat edilmesi beklenmektedir. Bunun da bir grup tarafından kapatılabilecek küçük konaklama işletmelerine olan ilginin artmasını sağlayacaktır. Kişisel tercihlere ek olarak pazarlama ve tanıtım gerçekleştirilecek hedef grupların gelir seviyesindeki değişimler turizm politikası oluşturulması için önemli bir veri seti sunmaktadır. Ulusal ekonomilerdeki daralma ile birlikte düşük ve orta-düşük gelir gruplarının hanehalkı gelirlerinde önemli azalışlar yaşanması beklenmektedir. Finansal olarak daha iyi durumda olan orta-üst ve üst gelir gruplarının durumunun ise çok fazla değişmeyeceği, özellikle daha fazla dijitalleşme ile bu sektörlere yatırım yapanların ise yatırımlarının artması beklenmektedir. Ulaşım ve gıda sektörlerindeki fiyat artışları orta-üst ve üst gelir grubunun seyahatini kısıtlamazken, diğer gelir grupların dolaşımını kısıtlayacaktır. Bu nedenle pazarlama stratejisi eldeki benzersiz ürünlerin daha üst gelir gruplarına yönelmesine sebebiyet verecektir. Şanlıurfa elindeki kültürel varlıkları daha niteliksel, niş ve katma değer bırakan gruplara ulaştırabilecektir. Pandemi öncesi birçok turizm merkezinde (Roma, Barcelona gibi) over-tourism (aşırı turizm) kavramı konuşulmakta, aşırı ziyaretçi sayısının çevresel, kültürel, sosyal, yerel sakinlere ve ekonomik olarak zararları konuşulmaktaydı. Bu durum Göbeklitepe’de bazı tatil günlerinde ziyaretçi kapasitesinin üzerinde hizmet vermesine sebebiyet verdi. Popüler kültür ve sosyal medya odaklı ziyaretçilerin bir kısmı ziyaret ettiği mekanın önemini idrak edemeden, sadece sosyal medyada paylaşmak için alanı ziyaret ettiler. Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alan alanların koruma-kullanım dengesinin gözetilerek devamlılığın sağlanması daha az ancak daha nitelikli ziyaretçi ile mümkün olabilmektedir. Pandemi süreci bu kapsamda ziyaretçi yoğunluğu azaltıp, sosyal mesafeyi arttırarak pozitif bir etki yaratmıştır.
Kumaş: Elinizdeki kumaş yapabileceğiniz elbisenizin çeşidini, kalitesini, rengini ve sayısını verebilmektedir. Turizm sektöründe kumaş, turizm sektörünün yapısını, ürün segmentlerini ve buna bağlı rekabet gücünüzü belirleyen turizm potansiyelini temsil etmektedir. Şanlıurfa kültür, inanç ve doğa turizmi ile ön plana çıkmaktadır. Şanlıurfa: “Tarihin Sıfır Noktası” olarak anılan UNESCO Dünya Kültür Miras Listesinde yer alan Göbeklitepe; sayısız alim yetiştiren kültürlerin, yolların ve inançların kesişim noktası Harran; eski anıtsal ve dini yapıları ile kent merkezi; tarihi ve doğası ile Halfeti, Siverek, Birecik, Viranşehir gibi marka ve marka potansiyeli olan turizm ürünlerine sahiptir. Bu avantalarla ek olarak Şanlıurfa Mezopotamya veya GAP turizm rotasının ortasında yer almaktadır. Bu özellikleri ile Şanlıurfa bulunmaz bir Mezopotamya kumaşıdır. Bu kumaşın kullanılmasına yönelik olarak Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş’ nin takip ettiği 2023 Turizm Master Planında yer alan eylemler tek tek uygulanmaktadır. Şanlıurfa’nın Koronavirüs ile ortaya çıkan diğer bir avantajı ise turizm alanında kullanılabilir tarihi yapı stoklarının olmasıdır. Kireç taşı eski zamanlardan beri insan sağlığına uygun olduğu için coğrafyamızdaki yapılarda Göbeklitepe’den beri kullanılmaktadır. Eski yapıların turizm için kullanıldığı iyi uygulamaların yaygınlaştırılması ve bu yapılarda uygulamaların gerçekleştirilmesi için finansman kaynaklarının yaratılması gerekmektedir. Şanlıurfa’da yeni açılan VE Hotels bunun en güzel örneklerinden biridir. Şanlıurfa Valiliği’nin proje sahibi olduğu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Karacadağ Kalkınma Ajansı CMD Programı kapsamında finansa ettiği “Kültür Adası” projesinde 11 tarihi ev kamulaştırılarak butik otele dönüştürülmüştür. Vilayetler Hizmet Birliğine ait VE Hotels tarafından tefrişatı yapılarak açılan Kültür Adası Türkiye’de koronavirüs sonrası için birçok yer tarafından örnek alınabilecek özelliklere sahiptir. Yapı 75 oda ile Türkiye’deki en büyük butik otel konseptlerinden biridir. Yapının 11 ayrı avlusunun (hayatının) olması sosyal mesafenin korunmasına ve küçük grupların ayrı ayrı konaklamasına, havalandırma sistemleri ve klimalardan öte yemyeşil ağaçlardan sağlıklı havalandırma imkanı verecektir. Buna benzer bir modeli uygulamak isteyen girişimcilere yönelik Karacadağ Kalkınma Ajansı Fizibilite Destek Programı kapsamında Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. ve Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında “Kültür Adası Butik Otel Fizibilitesi” hazırlanmıştır. Bu model gelecekte Şanlıurfa’nın eşsiz eski alanlarında “ada” bazlı işletmeler olarak hayata geçirme şeklinde uygulanmaya devam edecektir. Eski evler bu şekilde değerlendirilirken eski han ve hamamlar da pandemi sonrasına hazırlanmalıdır. Bunlardan en iyi örnek Barutçuhan olabilir. Barutçuhan 3 katlı tarihi yapısı ve küçük ama fonksiyonel 43 odası ile benzersiz bir yapıdır. İlk etapta oda büyüklüklerinin küçük ve oda sayısının fazla olması yatırım için dezavantajlı gözükmektedir. Ancak Han bu özellikleri ile korona sonrası için yatırım fırsatı olarak öne çıkmaktadır. Han içerisinde ayrı odaların olması ayrı odalarda sosyal mesafeyi koruyacak şekilde oturulması, servis için basit bir asansör sisteminin kurulması bu yerin iyi bir uygulama alanına dönüşmesine olanak sağlayacaktır. Pandemi sonrasına hazırlık kapsamında Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. tarafından hazırlanan konsept notlar ve fizibiliteler eşliğinde Millet Hanı, Bican Hanı, Topçu Hanı, Çubukçu Hanı, Arasa Hamamı, Kasap Pazarı başta olmak üzere han ve hamamlar değerlendirilmelidir.
Teknikler ve aletler: Hazırlanacak elbiselerin yapım hızını ve kalitesini elinizde dikim teknikleri ve aletler belirlemektedir. Turizm sektöründe teknikler ve aletler elinizdeki yönetişim modelleri, müdahale araçları ve finansman kaynaklarından oluşmaktadır.
Şanlıurfa diğer illere kıyasla Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. gibi özgün bir yönetişim modeline sahiptir. Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası başta olmak üzere Turizm sektöründe öne çıkan belediye, kamu kurumu ve özel sektör temsilcilerinin hissedar olduğu Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. Master Plana uygun olarak 2019 yılında Göbeklitepe yılı etkinlikleri koordine etmiş ve gelecek yıllarda yapılacak yatırımlara odaklanmıştır. Master plan pandeminin etkisi ile revize edilerek faaliyetlere devam edilecektir. Diğer illere kıyasla bu yapının olması krizde bile turizmin gelişimi için çalışmaların yürütülmesini sağlayacaktır. Diğer bir politika aracı “Urfa’nın Kalitesi Programı”dır. Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın yararlanıcısı olduğu Şanlıurfa Tarih Yeniden Canlanıyor Projesi kapsamında başlatılan “Urfa’nın Kalitesi” kalite ve hijyen programına Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. koordinasyonunda Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, İlgili ilçe Belediyesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Sağlık İl Müdürlüğü ortaklığında devam edilecektir. Bu program kapsamında konaklama ve yeme-içme mekanların hijyen ve hizmet kalitesi denetlenerek sertifikalandırma gerçekleştirilmektedir. Program yeni nesil Kovid-19 tedbirleri kapsamında revize edilerek uygulanması gerekmektedir. İngiltere’de Yüksek Lisans yaparken yemek sipariş uygulamalarında yorumların yanında belediye veya bağımsız kuruluşlarca verilen hijyen notu bulunduğunu gözlemledim. Bir işletme 1’den 5’e kadar hijyen notu alıp, uygulamada yer almaktaydı. Genellikle notu 3 ten düşük işletmeler uygulamada yer alamaz, tüketiciler notu 5’e yakın olanları tercih ederdi. Şanlıurfa’yı ziyaret edenlerin “visiturfa” seyahat uygulamasında bu programa üye olan tesislerin hijyen puanlarına görebilecektir. Bu uygulama mevcut durumda aplikasyon marketlerde yer almaktadır. Bu programa ek olarak neler yapılabileceği ile ilgili görüş ve öneriniz olursa bizlere info@visiturfa.com veya visiturfa sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz. Bu uygulama ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı “Sağlıklı Turizm Sertifika Programı” ile uyumlu olacaktır.
Şanlıurfa yüzde 96’lık bir oranla yerli turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Pandemi sonrası uluslararası hareketliliğin toparlanmasının yerel hareketliliğe nazaran yavaş olacağı tahmin edilmektedir. Uluslararası ziyaretçilerden öte yerel ziyaretçiler tarafından tercih edilen Şanlıurfa’nın diğer illere kıyasla, sıcak iklim şartlarının pozitif etkisi ile daha kolay toparlanması beklenmektedir. Turizm sektörünün toparlanması zaman alacaktır. Ancak bu süreyi boş geçirmeden eksiklerimizi tamamlama ile geçirmemiz gerekmektedir. Atıl durumdaki eski yapılarımıza yeniden fonksiyon kazandırarak, unuttuğumuz hijyen kurallarını katı bir biçimde uygulayarak, işgaliyelerden kaynaklı yoğunlukların önüne geçerek, hijyen kurallarına uymayan işletmelere daha uygun ortamlar oluşturarak bu süreci geleceğe hazırlanacağımız bir fırsat olarak kullanabiliriz."